Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Şehitlik Parkı önünde toplanan bir grup kadın buradan ellerindeki pankartlarla Cumhuriyet Meydanı’na doğru yürüyüş gerçekleştirdi.
Etkinliğe CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır ile SOL Parti Keşan İlçe Başkanı Ali Erol Durmaz ile Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz ile Keşanlı kadınlar da katıldı.
Yağmurun şiddetlenmesi nedeniyle Alparslan Türkeş Meydanı’nda yürüyüş sonlandırılarak burada Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Saliha Kafalı günün anlam ve önemi nedeniyle bir basın bildirisi okudu.
Başkan Kafalı, şiddetin her türüne maruz kalan kadınlar olarak mücadele devam ettiklerini belirterek, “Şiddetin önlenmesi için ilgili tüm kurum ve kuruluşları görevlerini yapmaya ve yasaları uygulamaya davet ediyoruz. Çünkü ‘haklı şiddet’ yoktur. Geçmişin sevgisizliği bugünün şiddetini doğuruyor. Çocuklar çevresindeki bireylerin her davranışını taklit ederler. Bu nedenle kadına şiddetin normal sayıldığı bir toplumda yetişen bir çocuk şiddeti daha da normalleştirir” dedi.
Aile baskısı ve ekonomik nedenlerden dolayı yoksul, az okumuş, erken yaşta evlenmiş, çalışmayan kadınlar şiddete daha çok maruz kaldığını ifade eden Kafalı, “Dünya genelinde ekonomik krizin etkisiyle kadınların maruz bırakıldığı eşitsizlikler ve haksızlıklar günden güne artmaktadır. Biz kadınlar en çok en yakınlarımızdaki erkekler tarafından şiddet görüyor ve öldürülüyoruz. Türlü bahanelerle ilk işten çıkarılan, eğitim hayatından ilk koparılan bizler oluyoruz. Kadınlar olarak tüm bu zorluklara rağmen eşit ve özgür yaşamak için mücadeleden geri durmadık, durmayacağız. Dünyanın her yerinde ve bu topraklarda meydanları doldurmaya, haklarımız için direnmeye, geleceğimiz için örgütlenmeye devam edeceğiz. Bu koşullarda, İstanbul Sözleşmesinden de 6284 Sayılı Kanun ile bizlere tanınmış olan haklarımızdan da vazgeçmiyoruz. Herkes bilmelidir ki İstanbul sözleşmesi de 6284 sayılı yasa da kırmızı çizgimizdir” diye konuştu.
Açıklamasında kadınlar olarak taleplerini de yüksek sesle dile getiren Kadın Meclisi Başkanı Saliha Kafalı, “Bakım, temizlik, yemek gibi hizmetlere bütçe ayrılmasını, bunların kamusal olarak düzenlenmesini sağlamak için, tüm yaşam alanlarında ve işyerlerinde ücretsiz kreşlerin açılması için, iş yerlerinde taciz, mobbing ve baskının son bulması, sendikalaşma ve örgütlenme hakkına sahip çıkmak için, kadınların istihdama katılımı önündeki tüm engelleri kaldırmak için, kadınların kendi hayatlarına dair kararları şiddetsiz, özgürce alabilmesi ve sömürüyü ortadan kaldırarak eşitçe yaşayabilmesi için hep beraber mücadele ediyor ve etmeye devam edeceğiz. Kimseyi geride bırakmamak demek kadınlara karşı her türlü şiddet ve tacizin sona erdirilmesi demektir.Tek bir kadının yaşamını bile, tek adama bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.